18 Mart 2022 Cuma

Avrupa Birliği Ülkelerinde Süt Fiyat Artışları

 

https://www.politico.eu/article/europe-awaits-last-ditch-effort-to-save-its-milk-farms-commission-overproduction/

Özellikle, pandemi sonrasında dünya piyasalarında oluşan daralmalar neticesinde, girdi maliyetlerinde ciddi yüklemeler yaşanmıştır. Bununla birlikte, navlun fiyatlarında artışların da yaşanmasıyla, üreticilere ek külfetler getirmiştir. 

Pandemi ilk bakışta, sağlık sorunu gibi gözükse de sosyo-ekonomik sorunları da bereberinde getirmiştir. Ülkeler, bütçelerinin büyük bölümünü  Korono ile mücadele projelerine harcamışlardır. Güçlü olan ülkelerin merkez bankası sürekli şekilde para basmış ve kurtarma planlarını yürürlüğe koymuşlardır. Gelişmekte olan ülkeler ise, bütçelerinde yaşadıkları sıkıntılar neticesinde, üreticilerin girdi maliyetlerini azaltmaya veya tüketicilerin uygun fiyata ürün tüketmeye yönelik önlemler alamamışlardır. 

Ülkemizde pandemi sonrası yaşanan ekonomik sorunlar neticesinde girdi maliyetlerin önlenmesine yönelik sıkıntılar yaşanmaktadır. Sağlıklı yaşamın temel gıda niteliğindeki sütte, tüm önlemlere rağmen fiyat artışlarının önüne geçilemediği gözlemlenmektedir. Son bir yıl içerisinde sütün litre başı fiyatı yaklaşık %70 artmıştır.

Araştırmayı yazdığım anlarda, Türkiye'den gelen bir haberle, ham süt fiyatının 5,7 TL yükseltildiğini öğreniyoruz. Ham süt fiyatı, 2021 yılının başında 2,8 olduğunu göz önünde bulundurursak, bir yılda yaklaşık %103 artmıştır.

Avrupa Birliği ülkelerinde son bir yıldaki sütün litre başına fiyat artışlarının tablosunu, kıyaslama yapabilmek için hazırladım. 


Yukarıdaki tabloda görüleceği üzere, Avrupa Birliğinde sütün fiyatı, yalnızca Güney Kıbrıs'ta yaklaşık %1 düşmüştür. Diğer üye ülkelerde ise, %7 ile %47 arasında artış sağlanmıştır. Güney Kıbrıs'ın litre başı sütün fiyatı, 0,58€ ile AB ülkeleri arasında en pahalı ikinci ülkedir. Malta ise, 0,62€ ile en pahalı sütü üretmektedir. Malta'daki son bir yılda artış yaklaşık %20 olmuştur. 

Son bir yıl içerisinde, Güney Kıbrıs dışındaki ülkeler arasında sütün litre başı fiyatında en dramatik yükseliş, 0,33 eurodan 0,48 euroya yaklaşık %47 yükselerek Belçika olmuştur. 2. en fazla artış ise, 0,30 eurodan 0,42 euroya yaklaşık %42 artış ile Letonya olmuştur. Litvanya ise, 0,32 eurodan 0,44 euroya yaklaşık %37 artış ile 3. en fazla artış olan ülke olmuştur. Sütte en az artış yaşan ülkeler; %7 ile Hırvatistan, %9 ile Finlandiya ve %10 ile Avusturya ve İspanya. 




    


28 Şubat 2022 Pazartesi

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞININ TARIMSAL EKONOMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ VE KKTC

 

https://www.bbc.com/news/business-60509453


Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmanın önlenmesine yönelik yapılan çok sayıda diplomatik çabaya rağmen, bir sonuç elde edemeyen uluslararası toplum, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasından sonra da ekonomik yönden olumsuz etkilerine yönelik kaygı taşımaktadırlar. Ukrayna'nın ekonomide önde gelen sektörü tarım olmasının yanında büyük bir küresel gıda tedarikçisi olması nedeniyle de, savaş sonrasındaki tüm analizler tarım sektörüne yönelik yapılmaktadır.

Ayrıca, savaşa giren Rusya ve Ukrayna, küresel tahıl ihracatının yaklaşık %30’unu oluşturuyor (Rusya %20, Ukrayna %10). Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı saldırı sonrasında hem Rusya’nın Ukrayna üzerinde hem de Amerika ve diğer Avrupa Ülkelerinin Rusya üzerinde ekonomik yaptırımlar sonucunda, gıda üretimde bazı riskler oluşturmuştur. Bu riskler sırasıyla,

1. Bölgedeki gıda üretim ticaretinin kesintiye uğratılması

2. Buğday veya ayçiçeği gibi belirli hayati ürünlerin küresel stoklarını daha da sıkılaştırması

3. Küresel gıda enflasyonunun şiddetlenmesi

Özellikle, pandeminin yarattığı olumsuz etkilerinin devam etmesinin bir sonucu olarak, emtia fiyatları bu yılın başından beri yükselişte olması sebebiyle, küresel emtia piyasaları Ukrayna'daki savaş halini yakından takip etmektedirler. Kırım ithalinin ardımdan yükselişe geçen Buğday fiyatları, pandemi döneminde bu bölgenin mütevazı tarımsal üretimine ve bu malın ticaretinde büyük aksamalar olmamasına rağmen, küresel buğday fiyatları Kırım'ın ilhakının ardından yükseldi.

Ukrayna, yeryüzünün en verimliği toprağı sayılan Çernezyom[1]’un (kara/siyah toprak) %25’ine sahip olmasından dolayı yüksek verimli tarımsal üretime de sahip olmuş ve Avrupa’nın Ekmek Sepeti olarak da isimlendirilmiştir. Bu verimliğin bir getirisi olarak, tarımsal üretimin %73’ünü tahıl sektöründeki üretim gerçekleştirmektedir. Fakat, bu verimli topraklar, 2000 yılından günümüze kadar hem sürdürülemez tarımsal uygulamaları hem de askeri çatışmalardan dolayı, arazi verimliliği düşmüştür. Ukrayna devleti, toprak reformu ve tarımsal modernizasyona yaptığı destekler sayesinde, verimliliğin artışını sağlama yönünde önlemler almaktadır.

Rusya’nın saldırısı öncesinde analistlerin yaptığı değerlendirme sonucunda, aşağıda tabloda yer alan ürünlerin üretiminde düşüş yaşanacağı tahmin edilmektedir. Bu ürünler, KKTC ithalatında da doğrudan veya dolayı etkileri görülecektir.

 

Tablo1. Üretimde yaşanacak düşüşlerin tablosu

Emtia

Savaşın Üretime Etkisi

Ayçiçeği

-47%

Buğday


-42%

Mısır



-41%

Arpa


-30%

Soya Fasulyesi


-27%

Kanola


-19%

 

Yukarıdaki tabloda yer alan üretimlerde yaşanma ihtimali olan düşüşler incelendiğinde, Ayçiçek yaklaşık %47, Buğday %42, Mısır %41, Arpa %30, Soya Fasulyesi %27 ve Kanola’da %19 üretim düşüklüğü tahmin edilmektedir.

 

Tablo2. Ukrayna Üretiminin İç Piyasa ve İhraç Yüzdeliği Tablosu

Ürünler

İç Piyasa

%

İhraç

%

Kanola

11

89

Mısır

27

73

Soya Fasulyesi

58

42

Arpa

55

45

Buğday

57

43

Ayçiçeği

99

1

Ayçiçek Yağı

9

91

Soya Yağı

10

90

 

Yukarıdaki tabloda görüleceği üzerine, Ukrayna Kanola üretiminin yaklaşık %89’u, Mısır üretiminin yaklaşık %73’ü ihraç amaçlı üretirken, Ayçiçeğinin %99’u, Soya Fasulyesinin %58’i, Arpanın %55’i ve Buğday üretiminin de %57’si ülke içinde tüketilmektedir. Önemli bir nokta ise, Ayçiçek ve soya yağının yaklaşık %90’ı ihracata yönelik üretilmektedirler.

Tablo 1’de yer alan üretimde beklenen düşüklük, ülke ihtiyacının karşılanmasında sıkıntı yaşanacağını tahmin edebiliriz. Bu ihtiyacın karşılanması için de İhracatta sıkılaştırmaya gidilmesi muhtemeldir. Böyle bir durumun gerçekleşmesi durumunda, genelde ithalata dayalı bir ekonomi sistemi yürüten piyasaları, özelde ise, Türkiye ve KKTC’de emtia fiyatlarında artışın gelmesi muhtemeldir. Ukrayna’nın ihraç ettiği ürünlerdeki rakip ülkeleri (ABD ve Brezilya vs), yaratılan boşluğu değerlendirmek için önlemler alacaklardır. Fakat, Türkiye ve KKTC, bu ülkelerden ithal edeceği ürünlere ödeyeceği navlun girdi maliyetlerine yükseltecektir.

Bir diğer önemli husus, Ukrayna'daki bir silahlı çatışmanın ulaşım altyapısını nasıl etkileyeceğini anlamaktır.  Ukrayna'nın tahıl ihracatının yüzde 95'i Karadeniz'deki 6 limandan sevk ediliyor. İlginç bir şekilde, dört liman tek başına Ukrayna'nın toplam tahıl sevkiyatının yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor: Mykolaiv (yüzde 34), Chornomorsk (yüzde 25), Pivdenny (yüzde 18) ve Odessa (yüzde 15). Ukrayna'nın tarımsal ihracatının yalnızca yüzde 6,1'i Donetsk bölgesinde yer alan Mariupol ve Berdyansk limanlarıdır. Savaş öncesi bu iki bölgenin Rusya’nın kontrolü altında yer alacağı tahmin edilmekteydi. Fakat, savaş sonrasında diğer limanlar da Rusya kontrolü altında yer alabilir. Bu durumun gerçekleşmesi durumunda, Ukrayna ile yapılan tüm dış ticaret ilişikileri Rusya’nın dış ticaret politikası içerisinde yer alacaktır. Böyle bir abluka altındaki koşullarda, Ukrayna'nın tarımsal ürünlerini ticarileştirmesi zor olacaktır. Özetle, Rusya tarafından yapılacak bir deniz ablukası, Ukrayna'yı tarımsal ihracattan çok ihtiyaç duyduğu ihracat gelirlerinden mahrum bırakacak ve bir savaş çabasını sürdürmek için mali kapasitesini ciddi şekilde baltalayacaktır.

KKTC ile Ukrayna Arasındaki Ticaret Emtialarının

KKTC’nin tanınmış bir ülke olmamasından dolayı, dış ticaretimiz Türkiye üzerinden yapıldığından dolayı, Rusya Ukrayna arasında yaşanan krizde Ukrayna limanlarının idari yönetimsel durumunun yanında Türkiye’nin de bu konjonktürdeki konumu, ülkemizi doğrudan veya dolaylı olarak olumsuz etkileri olacaktır.

Tablo.3 Ukrayna’nın KKTC İthalatındaki Payı Tablosu

Ürün

Ukrayna'nın KKTC İthalatının İçinde Payı

Yulaf

100%

Ekmeklik Buğday

14%

Diğer Buğday

64%

Pamuk Tohumu Küspesi

55%

Mısır

33%

Şeker

28%

Ayçiçeği Tohumu Küspesi

26%

Purolar

12%

Testere Makineleri

10%

Votka

4%

Fueloıl

4%

Mercimek (Kuru)

1%

 

KKTC’nin 2020 yılında yaklaşık 1,3 milyar dolarlık bir ithalat[2] gerçekleştirdiğini gözlemlemekteyiz. Bu ithalatın yaklaşık %9,5’ine denk gelen 18,7 milyon dolarlık ithalatı, Ukrayna’dan gerçekleştirmektedir. Fakat yukarıdaki tabloya bakacak olursak, tahıl üretiminin ciddi bir kısmını Ukrayna’dan ithal ediyoruz.

Ticaret Dairesi’nin 2020 yılı istatistik yıllığı incelediğimiz zaman, KKTC Ukrayna’dan Yulafın %100’nü, Ekmeklik buğdayın yaklaşık %14’ünü, tohumluk buğday hariç diğer buğdayların yaklaşık %64’ü, pamuk tohum küspesinin yaklaşık %55’ini, Mısır’ın yaklaşık %33’ünü şekerin yaklaşık 28’ini, Ayçiçek tohum küspesinin yaklaşık %26’sını ithal etmektedir.

Tablo.4 Türkiye’nin KKTC İthalatındaki Payı Tablosu

Ürün

Türkiye’nin KKTC İthalatının İçinde Payı

Ayçiçek Yağı

%99

Un

%91

 

Rusya ile Ukrayna arasındaki krizin etkileri, Ukrayna’dan yapılacak ithalatı ilgilendirse de Türkiye’nin bahse konu ürünleri de incelenmesi gerekmektedir. Türkiye özellikle, ithal ettiği buğdayı işleyerek un ürününe ve ithal ettiği ayçiçeği işleyerek Ayçiçek yağına döndürüp, yurt dışına ihraç etmektedir.  Özellikle, KKTC Türkiye’den Ayçiçeği yağının yaklaşık %99’unu, un ürününün de yaklaşık %91’i ithal etmektedir. 

Tablo 5 RUSYA VE UKRAYN'NIN KKTC İHRACAATINDAKİ PAYI

Ürünler

Rusya

Ukrayna

I.SINIF VALENSİYA PORTOKAL

10,2

0,5

I.SINIF MANDALİNA

49,4

-

MANDALİNA (İŞLENMEMİŞ)

37,1

-

I.SINIF LİMON

47,5

-

NAR I.SINIF

30,2

-

PATLAYICI MADDELER

-

13,9

Savaş krizi, ithalatı etkilemesinin yanında, ihracatı da etkileyeceği tahmin edilmektedir. Özellikle, Narenciye, Nar ve ürünleri Rusya’ya ihraç etmektedir. Ukrayna’ya yapılan ihracaatta narenciye ürünü fazla yer tutmasa da, patlayıcı maddelerde kayda değer bir ihraç gözükmektedir.

Pandemi nedeniyle devam eden tedarik zinciri sorunları, sıkı emtia stokları ve rekor düzeyde yüksek gıda fiyatları ile, Rusya'nın askeri saldırganlığı nedeniyle Ukrayna'da tarımsal üretimin kesintiye uğraması ciddi riskler oluşturmaktadır. Bu senaryoda, Ukrayna’da önemli tahıl ve yağlı tohumlarda yüzde 40'tan fazla azalma görülmesiyle birlikte, dünyada kuraklıktan kaynaklı tahıl üretiminde de ciddi düşüşler yaşanacağı tahmin edilmektedir. Rus donanma varlıklarının Karadeniz'de Ukrayna'nın ana ekonomik yaşam hatlarından biri olan tarım ihracatını ciddi şekilde bozacağı tahmin edilmektedir. Bu bölgede tarımsal üretimde yaşanacak kesintiler, şüphesiz yüksek küresel emtia fiyatları ve gıda enflasyonu yoluyla dünyanın geri kalanını etkileyecektir. Hali hazırda, mevcut gıda fiyatları zaten yüksek seviyelerde seyretmekte ve tedarik zincirlerinin hala normale dönmek için mücadele etmesi bağlamında, Ukrayna'daki bir savaş ikinci ve belki de daha ciddi bir küresel gıda krizini tetikleyebilir. 



1. https://tr.wikipedia.org/wiki/Cernezyom

2. http://ticaret.gov.ct.tr/Portals/44/Raporlar/%C4%B0statistik/03-Dti-Kitap/Kitab%202020R.pdf?ver=2021-10-11-161509-520

3. https://www.civilaffairsassoc.org/post/agricultural-and-food-security-implications-of-a-conflict-in-ukraine

4. https://impact.economist.com/sustainability/project/food-security-index/Index

5. Photo: Ukraine conflict: Five ways life could get more expensive - BBC News