AVRUPA BİRLİĞİ’NDE KIRSAL KALKINMA
OLGUSU
Bu çalışmanın amacı, kırsalda yaşayan insan topluluklarının gelir düzey
azlığı veya üretim çeşitlenmesindeki yaşanan yetersizlikten kaynaklanan
istihdamdaki sorunlardan dolayı, şehir merkezlerine göç eden ve bu göçü en aza
indirgeyecek politika uygulamalarından bir tanesi olan Kırsal Kalkınma
Programlarını sizlere sunmaktır.
Kırsaldaki istihdamın artırılması, üretimin çeşitlendirilmesi ve kaliteli
üretimin sağlanması için uygulanan kalkınma programları, ne Avrupa’nın ne Türkiye’nin ne de başka bir
ülkenin bireysel hedefidir. Bu programlar Amerika’dan Çin’e kadar bütün
ülkelelerin kırsaldaki sorunları giderebilmek için uyguladıkları programlardır.
KKTC dışındaki ülkeler kırsalda yaşayan nüfusun yüz yüze kaldığı sorunlara
karşı kırsal kalkınma politiklarını uygulayarak çözümler üretmeye
çalışmaktadır. KKTC ise bu sorunların üzerinden gelebilmek için bir program
temelinde olmasa da, ayrı olarak sorunlarla başetmeye çalışmaktadır. Bunlara
örnek olarak, Soğuk Zincir Projesini, Organik Tarım Üreticilerinin sertifikasyon
bedellerinin ödenmesini, Tarımsal Ekipman Desteklerini ve eko-turizm
girişimlerini sayabiliriz.
Fakat, kırsalın tanımı net olarak yapılmamış olmasına rağmen Belediyeler
Yasası ve Yerel Yönetimler Yasasında nüfusu 5001’den fazla olan yerlere Kent tanımlaması
yapılmaktadır. 2006 nüfus sayımlarını
göz önünde bulunduracak olursak, nüfusu 5.000 ve altı olan yerlerin - ki
bunlara kırsal tanımı yapılmaktadır- nüfusun %48,5 ‘ine denk gelmektedir.
Bu çalışmada Kırsal Kalkınmayı genelden özele prensibi uygulayarak
inceleyeceğiz.
Kırsal Kalkınmaya Genel Bakış:
Kırsal Kalkınma genellikle, şehirlere uzak semtlerde ve kırsalda yaşayan
insan topluluklarının yaşam standartlarının geliştirilmesine yönelik eylem ve
inisiyatiflerin alınması olarak kullanılmaktadır. Nüfusu düşük olan bu
topluluklar, açık alanlarda örnek girişimler olarak tanımlanabilmektedir.
Kırsal alanlar, insanoğlunun kendi cinsiyle ve doğa ile girdiği çeşitli
etkileşimlerin üzerinde yer aldığı mekânlardır. Bu alanlar, çoğu zaman tarım ve
ormancılığın başat olduğu ama bunun yanında turizm, küçük ve orta ölçekte
sanayinin ve el sanatları gibi diğer ekonomik faaliyetlerin de önemli olduğu,
üzerinde insanoğlunun köy, pazar gibi sosyal yapılar yükselttiği, ekolojik açıdan
değerli ve kentli insanlarla da sürekli etkileşim halinde olunan mekanlardır.
Kırsal Kalkınmanın amacı çoğunlukla, bölgelerin sosyo-ekonomik kalkınmasına
yönelik yapılan eylemlerdir. Bu program genellikle, yerel ve bölgesel
otoriteden, bölgesel kalkınma kurumlarından, Sivil Toplum Örgütlerinden, ulusal
hükümet veya uluslararası kalkınma kuruluşlarından yukarıdan aşağıya doğru
olmaktadır. Fakat daha sonra yerel nüfus da, kalkınma için inisiyatifler
getirebilmektedir. Bu konu gelişmekte olan ülkeler için limitli değildir.
Gelişmiş ülkeler kırsal kalkınma programlarında çok faal olmaktadır. Kırsal
Kalkınma politikasının ana amacı gelişmemiş bölgeleri geliştirmektir. Ülkelerin
gelişmesinin yalnızca sanayileşmeyle olması yetersizdir, buna ek olarak sıradan
olan kişilerin de hayatlarını sürdürmesi gerekmektedir.
Kırsal Kalkınma politikalarındaki başarı, yalnızca kırsal bölgelerin lehine
olmamakta, şehirlere de avantaj sağlamaktadır. Şehir merkezlerinin cazibesinden
dolayı, kırsaldaki nüfus sürekli bir şekilde köyden kente akın etmekte, bunun
sonucunda şehirlerdeki yığılmadan kaynaklanan sosyo-ekonomik dengesizlikten,
çevresel hatta trafik sorunlarını da beraberinde getirmektedir.
Kırsal bölgeler, genellikle büyüktürler ve düz-açık arazilere izole edilmiş
durumdadırlar (düz ve açık alanlar ormanlıklara atıfta bulunmamaktadır), ve
sıklıkla bu bölgelerde daha az yoğun nüfus bulunmaktadır.
Dünyadaki kırsal nüfusun %91’e yakını sabit gelirlidir ve sıklıkla şehir
merkezlerinde bulunmaktadırlar (Güney Kıbrıs’ın %75 nüfusu şehirlerdedir). Geriye kalan nüfusun %10’u dünyanın kömür, bakır ve yağ
ihtiyacının %20’sini, buğdayın %10’unu, etin %20’sini ve mısırın %50’sini
üretmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde nüfusun %75’i şehir veya şehirlerin kenar
mahallerinde kalmaktadırlar. Bu tür yerler Amerikan topraklarının %2’sini
oluşturmaktadır. Kırsal alanlar ise toprakların %98’sini kapsamaktadır.
Özellikle, Kırsal Kalkınma ile ilgili sorunların çözülebilmesi için, ilk
önce kırsalın tanımını yapmak gerekmektedir. Kırsalın tanımı ülkelere göre
değişiklik arz etmektedir. Bu değişiklikler genelde, sosyo-ekonomik kriterler
temeline oturan tanımlamalardır ve birbirinden çok farklıdır. Bu tanımlamalarda
kırsal alanlar arazi parçası olarak ele alınıp tarımsal deseni, arazi kullanımı,
kentlere yakınlığı gibi kıstaslar göz önüne alınabilmekte, yine bu alanlar
sosyo-kültürel özelliklerine bağlı olarak sosyal temsil, alışkanlıklar,
ekonomik faaliyetlerde çeşitlilik ve nüfus azalması, göç olgusu gibi kriterler
çerçevesinde değerlendirilebilmektedir. Bunun yanında, OECD (Uluslararası
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü), kırsal alanlar için bir tanım
geliştirmiştir. Buna göre, kırsal
alanlar nüfus yoğunluğunun km² başına 150 kişinin altında olduğu
topluluklardır. Bu tanım ışığında, bölgeler üç gruba ayrılmış, nüfusunun
%50’den fazlası kırsal topluluklarda yaşayanlar kırsallığı baskın bölgeler,
%15–50 arası kırsal topluluklarda yaşayanlar önemli ölçüde kırsal bölgeler,
nüfusun %15’inden azı kırsal topluluklarda yaşadığı bölgeler ise kentselliği
baskın bölgeler olarak sınıflandırılmıştır. Fakat genel olarak ülkeler,
OECD’nin kullandığı felsefeye yakın kendi kırsal tanımlarnı yapmaktadırlar.
Kırsal Kalkınmanın tanımı ulusal mevzuatlara derç edildikten sonra, Kırsal
alandaki sorunlara çözüm getirebilmek için önlemler hazırlanmasını sağlayacak
program ve bu programları yürütecek kuruluşların kurulması gündeme gelmektedir.
Ülkelere göre kırsal kalkınmanın yürütülmesi değişiklik arz etmektedir. Bazı
ülkelerde, bir program doğrultusunda sürdürülürken, bazı ülkelerde de sorumlu
kamu kuruluş veya ulusal ve/veya uluslararası kuruluşlar tarafından
yürütülmektedir. Bunların bazıları aşağıda sıralanmıştır.
·
Amerika Birleşik Devletlerinde Tarım Bakanlığı Kırsal
Kalkınma Ajansı
·
Kuzey İrlanda‘da Kırsal Kalkınma Konseyi (Konu ile ilgili
paydaşların bir araya gelip 1991 yılında kurduğu konseydir.)
·
İngiltere Çevre Gıda ve Kırsal İşler Bakanlığı (Tarım bu
bakanlığın altında yer almaktadır)
·
Hindistan‘da Kırsal Kalkınma Bakanlığı, George Kuruluşu
ve Tarımsal Kalkınma ve Eğitim kurumu
·
Pakistan’da Kırsal Kalkınma Programı
·
Köy Dünyası (Bütün Dünya çapında Kalkınmaya dayalı,
sürdürülebilir köy Konsorsiyumu)
·
İrlanda Tipperary Enstitüsü (Kolej)
·
Güney Afrika Kırsal Kalkınma Ajansı, AsgiSA Eastern Cape
Eyaleti olan (Kırsal Finans Ortaklığı 1 Nisan 2010)
Avrupa Birliğinde Ortak Tarım Politikası ve Kırsal
Kalkınma
Ortak Tarım Politikası:
AB Tarım Bakanları, Avrupa Birliğinde Ortak Tarım Politikası Temel
reformunu 26 Haziran 2003 yılında kabul etmişlerdir. Bu reform AB çiftçisine
piyasanın isteklerine göre özgür bir şekilde üretim yapılmasını sağlamasının
yanında vergi mükelleflerine ve tüketicilerine yönelik de olacaktır. Gelecekte,
desteklerin büyük çoğunluğu üretim hacminden bağımsız olarak ödenecektir.
Üretimden vazgeçmeyi engellemek için, üye devletler net sınırlar içinde
sübvansiyon ve üretim arasındaki sınırlı bağlantıyı sürdürmeyi seçebilirler. Bu
yeni “Tek Çiftlik Ödeme”leri çevre, gıda güvenliği ve hayvan sağlığı
standartları ile bağlantılı olacaktır. Gerekli gelir dengesini sağlayarak,
teşvik ve üretim arasındaki bağlantının bölünmesi AB çiftçilerini daha
rekabetçi ve piyasa odaklı yapacaktır. Büyük çiftliklere doğrudan ödemeleri
azaltarak, daha çevreye saygılı, kaliteli ürün ve hayvan sağlığı programlarına
önem veren çiftçilere verilecektir.
Avrupa Konseyi, sütü, pirinci, tahılı, sert buğdayı, kuru yem bitkisi ve
sert kabuklu meyve sektörünü tekrardan gözden geçirme kararı almışlardır. 2013
yılına kadar AB–25 ülkelerinde bütçe tavanını sıkmak için bakanlar finansal
disiplin mekanizmasını ortaya koymuşlardır. Bu reform, dünya ticaret örgütü ile
yürütülen ticari konularda AB’nin müzakere elini güçlendirecektir. Bu reformun
değişik elementleri 2004 ve 2005 yılında yürürlüğe girecek şekilde
planlanmıştır. Tek Çiftlik Ödemeleri de 2005’te yürürlüğe girecek şekilde
planlamışlardır.
Ortak Tarım Politikasının Temel Öğeleri:
·
AB Çiftçileri için Tek bir Çiftlik Ödemesi, üretimden
bağımsız; üretimden koparılmamak için
sınırlı üretime dayalı ödemeleri sürdürülebilir.
·
Bu ödemeler, iyi tarımsal ve çevresel uygulamaları bütün
tarımsal bölgelerde sürdürmek için gereksinimlerin yanında çevresel, gıda
güvenliği, hayvan ve bitkisel sağlık ve hayvan refahına saygı gösterilmesi ile
ilgili olacaktır. ("Çapraz Uyum"),
·
Daha fazla Avrupa Birliği finansıyla güçlendirilmiş
kırsal kalkınma politikası, çevre, kalite ve hayvan refahı sağlamak için yeni
önlemlerin belirlenmesi ve 2005’te başlayan AB üretim standartlarını karşılamak
için çiftçilere yardım etmek,
·
Kırsal Kalkınma politikalarının finanse edilmesi için
büyük çiftlikler için verilen doğrudan ödemeleri düşürmek,
·
2013 yılına kadar çiftlik bütçelerini sabitlemek ve
geçilmemesine yönelik finansal disiplin mekanizmasını kurmak,
·
Ortak Tarım Politikasının piyasa politikasını gözden
geçirmek,
·
Süt sektöründe asimetrik fiyat kesintisi: Dört yıl
içinde, Gündem 2000 ile kıyaslandığı zaman %10 ek fiyat kesintisi yapılacak
sektör olan yağ için müdahale alımı %25 düşürülecek ve Gündem 2000’de hemfikir
olunduğu şekilde, yağsız süt tozunda 3 yılın sonunda %15 azaltılacaktır ve bu
hala korunmaktadır,
·
Tahıl sektöründe aylık artışlarla azaltma yarıya
düşürülecek, mevcut müdahale fiyatı sürdürülecektir,
·
Buğday, sert buğday, sert kabuklu meyveler, patates
nişastası ve kuru yem sektöründe reform yapılacak.
Kırsal Kalkınma
Yukarıda belirtilen Ortak Tarım Politikasının Temel Öğelerinin 3. ve 4.
paragraflarda belirtilmesi üzerine Kırsal Kalkınma Politikası bir o kadar daha
önem kazanmıştır.
Avrupa Birliği’nin 27 ülkesinin %56 nüfusu kırsal alanda yaşamaktadır. —Ki
bu alan toplam alanın %91 arazisine denk gelmektedir. Bu sebepten dolayı,
kırsal kalkınma hayati öneme sahip bir politika bölgesidir. Avrupa Birliği’nde,
tarım ve ormancılık doğal kaynakların yönetimi ve arazi kullanımında hayati öneme
sahip olmakla birlikte kırsal topluluklarda ekonomik çeşitlilik de önem arz
etmektedir. Bu sebepten dolayı, Avrupa Birliği’nin kırsal kalkınma
politikasının güçlendirilmesi öncelikli konumda bulunmaktadır.
Avrupa Birliği, kırsalda yaşayan insan topluluklarına kayda değer
hedeflerin başarılması için, kırsal kalkınma politikasında aktif rol
oynamaktadır.
Kırsal bölgelerin çoğu, önemli mücadelelerle yüz yüze gelmektedir.
Çiftçilik ve ormancılıkta hala daha rekabetçiliğin artırılması gerekmektedir.
Çoğunlukla, becerilerin dar olduğu ve daha az gelişmiş kırsal bölgelerdeki kişi
başına düşen gelir şehirlere göre daha düşük olmaktadır. Ayrıca, kırsal çevre
bakımı genellikle finansal maliyeti taşır.
Diğer bir taraftan, Avrupa’nın kırsalı hala daha ilgiye ihtiyaç
duymaktadır. Topluma temel ham maddeleri sağlamaktadır. Eğer çevreye iyi
bakıldığı takdirde, değeri, güzelliği, dinlenme ve eğlence mekânı olduğunu
kanıtlayacaktır. Bu eylemler, insan vücudundaki akciğere de benzemektedir. Bu
sebepten dolayı, bu mekanları iklim değişikliği ile mücadele etmeye yönelik
savaş alanı diye de nitelendirebiliriz. Kırsal bölgelere uygun servisler ve
altyapılar sağlanırsa, insanların o bölgelerde kalması ve çalışması için
çekicilik sağlanacaktır.
Bu meyanda, istihdam ve büyüme için Lizbon Stratejisi ve sürdürülebilir
kalkınma için Göteborg Stratejisi kırsalla ilgilidir.
Teorik olarak Avrupa Birliği üye ülkeleri, kendi başlarına kırsal kalkınma
uygulamalarını bağımsız olarak gerçekleştirebilirler. Fakat pratikte, bu
yaklaşım çok yetersiz kalacaktır. Avrupa Birliği üye ülkelerinin çoğunluğu bunu
sağlayamayacaktır. Dahası, kırsal kalkınma ile ilgili birçok konu ulusal ve
bölgesel sınırları içerisinde kalmamakta, uzakta bulunan insan topluluklarını
da etkilemektedir (örneğin, kirliliğin sınırları kolayca geçebilmesinden dolayı
AB ve Uluslararası arenanın sürdürebilir çevre ile ilgilenmesi sağlanmıştır).
Ayrıca, kırsal kalkınma AB düzeyindeki diğer politikalarla da ilgili
olmaktadır.
Bu sebepten dolayı, her şeye rağmen kontrol üye ülkeler ve bölgelerin
ellerinde olmadığından dolayı AB ortak Kırsal Kalkınma politikası mevcuttur.
Bu politika AB’nin merkezi bütçesinden, bir kısmı üye ülkelerin ulusal veya
bölgesel bütçelerinden finanse edilmektedir.
Üye ülkelerin ve bölgelerin mevcut politika önlemlerinin yanında 2007–2013
dönemini kapsayan kırsal kalkınma politikaları Avrupa Birliği’nin 1698/2005
sayılı konsey tüzüğünde bulunan temel kurallarla yönetilmektedir.
Bu tüzük altında, 2007–2013 dönemindeki kırsal kalkınma politikası 3 temaya
odaklanmaktadır ( bilinen tematik eksenler). Bunlar:
·
Tarımcılık ve Orman sektörünün rekabetçiliğinin
geliştirilmesi;
·
Çevre ve Kırsalın geliştirilmesi;
·
Kırsal Kalkınmadaki yaşam kalitesinin geliştirilmesi ve
kırsal ekonominin çeşitlendirilmesinin teşvik edilmesi sağlanmaktadır.
Dengeli bir yaklaşım sağlamasına yardımcı olmak için, üye ülkeler ve
bölgeler, dağıtılacak olan kırsal kalkınma fonlarının yukarıda belirtilen üç
eksen arasında olmasını taahhüt ederler.
Bir diğer tematik eksen olan, LEADER Toplum İnisiyatifleriyle (LEADER:
Kırsal Ekonominin Kalkındırılması için Faaliyetler Arasındaki Bağlantılar)
deneyime dayalı projelerin fonlanması gerekliliğinden dolayı daha ileri
gereksinimler mevcut olacaktır. “LEADER Yaklaşım” yerel problemlere yönelik ve
yerel ortaklıklar tarafından tasarlanan ve yürütülen bireysel projeleri
içermektedir. 2007 öncesi her üye ülke kırsal kalkınma programı hazırlar ve bu
programda fonların ve hangi önlemlerin yer alacağı belitilir. Fakat yeni
dönemde bütün Avrupa’da kırsal kalkınma stratejilerinde uyumluluğuna büyük
vurgu yapılmaktadır. Bu, AB Stratejik Rehberinde zorunlu hale getirilen Ulusal
Strateji Planının kullanmasıyla başarılabilinir.
Bu yaklaşım aşağıda yazı olan yerlere yardımcı olmalı:
·
AB kırsal kalkınma desteklerinin kullanılarak AB
düzeyinde en çok değerli katkıyı sağlayacak olan bölgeleri belirlemek;
·
AB temel öncelikleri ile bağları yaratmak (Örneğin,
bunlar Lizbon ve Göteborg gündemleri altında olmalıdır);
·
Özellikle ekonomik uyum ve çevre ile ilgili AB
politikaları ile uyumun sağlanması;
·
Yeni piyasa odaklı Ortak Tarım Politikasının
yürütülmesine yardımcı olmak ve gerekli yapılandırma yeni ve eski üye ülkelerde
şarta bağlamak.
Kırsal Kalkınma yatırımları, tarım stratejilerine uygun olarak yaratılan
Kırsal Kalkınma Planı’ndaki önlemler doğrultusunda yapılmaktadır.
Avrupa Birliği’nin yıllara göre Tarım ve Kırsal Kalkınmaya Ayırdığı
Finansman Miktar ve Yüzdeliği:
a)
2010 yılına ait taslak bütçede 141,5 milyar bütçe ayrılmıştır,
Topluluk bütçesinin %40,47’sidir.
b)
2011 yılında 141,9 milyar olan topluluk bütçesinin %42’si
Tarım ve Kırsal Kalkınma programına ayrılmaktadır.
c)
2012 2011 yılında 147,2 milyar olan topluluk bütçesinin %40,8’i
Tarım ve Kırsal Kalkınma programına ayrılmaktadır.
d)
2013 yılına ait taslak bütçede 150,9 milyar bütçe
ayrılmıştır., topluk bütçesinin %39,8’i Tarım ve Kırsal Kalkınma programına
ayrılmıştır.
TÜRKİYE’DE KIRSAL
KALKINMA
Türkiye Avrupa Birliği’nin aday ülkesi olduğundan dolayı, Kırsal Kalkınma
Uygulamaları, yukarıda belirtilen Kırsal Kalkınma Mevzuatı (1698/2005 ec)
tarafından değil de (Bu mevzuat üye ülkelere yöneliktir), 1085/2006 ec (IPA)
sayılı konsey tüzüğü tarafından yürütülmektedir.
Katılım öncesi araç- kırsal kalkınma bileşeni (IPARD) daha önce aday
ülkeler için oluşturulan Tarım ve Kırsal Kalkınma Özel Katılım Programı
(SAPARD)’la, ilkeler ve uygulama açısından büyük benzerlikler taşımaktadır. Bu
bileşenin temel amacı; Avrupa Birliği (AB) Ortak Tarım Politikası ile ilgili
müktesebatın uygulanmasına ve aday ülkelerde tarım sektörü ve kırsal alanların
sürdürülebilir biçimde adaptasyonu için bazı önceliklere ve sorunların çözümüne
katkıda bulunmaktır.
Türkiye’deki mevcut Kırsal Kalkınma yatırımları, Dokuzuncu Kalkınma Planı
(2007–2013), Tarım Stratejisi (2006–2010) ve Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi
(UKKS) çerçevesindeki Kırsal Kalkınma hedefleri doğrultusunda belirlenmektedir.
Türkiye’de 2006–2010 yıllarındaki Kırsal Kalkınma yatırımları bütçe oranının
%10’unu oluşturmaktadır.
Kırsal Kalkınma Programıyla, tarım sektöründe ve kırsal alanda faaliyet
gösteren üreticilerinin, özel sektörün ve potansiyel yatırımcıların Tarım ve
Kırsal Kalkınma alanında desteklenmesi amacı ile 2007–2013 döneminde uygulamaya
konulmuştur. AB hibe fonları kırsal kesimde yaşayan halka, çiftçilere, üretici
birliklerine ve tarım sektöründe faaliyet gösteren firmalara projeler
karşılığında ve sözleşmelerine uygun olarak kullandırılmaktadır.
AB ve uluslararası kuruluşlardan
sağlanan kaynakların Türkiye’de Kırsal Kalkınma Programlarının uygulanmasına
yönelik faaliyetlerde kullanılmasını sağlamaktır. Söz konusu faaliyetlerin
gerçekleştirilmesi amacıyla, 4 Mayıs 2007 tarihinde Türkiye büyük Millet
Meclisi tarafından kabul edilen 5648 sayılı “Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme
Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” 18.05.2007 tarihli Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
KUZEY KIBRIS TÜRK
CUMHURİYETİ’NDE KIRSAL KALKINMA
24
Nisan 2004 tarihinde referanduma sunulan Annan Planı’nın Güney Kıbrıs
tarafından kabul edilmemesinden sonra, 1 Mayıs 2004 tarihli beşinci AB
genişlemesi çerçevesinde Güney Kıbrıs, 2003 Katılım Anlaşması’nın 10.
Protokolün 1. maddesi uyarınca Kıbrıs bir bütün olarak AB’ne girmiş; ancak
Topluluk Müktesebatı, adanın kuzey kesiminde askıya alınmıştır. Ayrıca
bu protokolün 3. Maddesi Kıbrıs Türk Toplumunun ekonomik kalkınmasına yardımcı
olunmasının protokole aykırı olmayacağını belirtilir. AB Konseyi, 26 Nisan 2004
tarihinde bir tavsiye kararı almıştır. Bu tavsiye kararı doğrultusunda,
Kıbrıs’ın kuzey kesiminin kullanımına tahsis edilmiş olan 259 milyon Avro
Kıbrıs Türk toplumunun kullanımına sunulmuştur. Konsey’den gelen bu çağrıya
yanıt veren Avrupa Komisyonu kapsamlı bir yardım ve ticaret önlemleri paketi
sunmuş olup, Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik kalkınmasını teşvik etmeye yönelik
mali destek aracını ortaya koyan 389/2006 sayılı Konsey Tüzüğü 27 Şubat 2006
tarihinde kabul edilmiştir.
Bu
çerçevede Kıbrıs’ın kuzey kesimi için 2007–2012 yıllarını kapsayan Kırsal
Kalkınma Programı uygulanmaya başlanmıştır. Bu programa toplam bütçe 29,7
Milyon Avro ayrılmıştır.
Bu
programın yürütülmesi için KKTC’de Avrupa Birliği’nin finansmanı ile
oluşturulan Kırsal Kalkınma Program Yönetim Birimi ile Kırsal Kalkınma Destek
Ekibi kurulmuştur. Kırsal Kalkınma Planı Tarım Bakanlığı altında kurulan Kırsal
Kalkınma Birimi ile eş güdüm içerisinde hazırlanmaktadır. Bu programa ayrılan finansmanın 18,5 milyon
avrosu hibe olarak ayrılmıştı. Ayrıca, programa ayrılan tüm finansmanın sözleşmeleri
18 Aralık 2010 tarihinde imzalanmıştır.
Kırsal
Kalkınma programının 4. ekseni olan LEADER programı KKTC’nin Kuzey Batı
Bölgeleri (Lapta, Güzelyurt, Lefke Belediye sınırları dahilinde), Doğu Mesarya
Bölgesi ve Karpaz bölgesinde yürütülmüş ve stratejiler hazırlanmıştır.
Bunlara
ek olarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Kırsal Kalkınma olgusu yavaş yavaş
benimsenmeye başlamıştır. Bu meyanda, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı
altında Kırsal Kalkınma ile ilgili bir birim devreye girmiştir.
Bununla
birlikte, Avrupa Birliği Yasal Mevzuatın Uyumlaştırılması kapsamında bulunan
Fasıl 11 altındaki Kırsal Kalkınma ile ilgili 1698/2005 ve 1974/2006 sayılı
Konsey Tüzüklerinin ulusal mevzuatımıza derç edilme çalışmaları
sürdürülmektedir. Özellikle 1698/2006 sayılı Konsey Tüzüğünün ilgili maddesine
göre bir Yönetim Otoritesi kurulması gerekir ve bu Yönetim Otoritesine Teknik
Destek sağlayacak mevcut Kırsal Kalkınma Biriminin yasallaşması gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder