İnsanoğlunun "top" ile oynamaya başlamasının tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Mısır'da
mezarlardaki duvar resimlerinde ayakla top oynayan insan figürlerine rastlanmıştır. Hatta bu zamandan kalma, 7,5 cm çapında deri veya ketenden
yapılmış toplar 2500 yıl önceden
günümüze kadar ulaşmıştır ve kimi müzelerde sergilenmektedir. Homeros da
"Odiesa"da top
oyunlarından bahseder.
M.Ö 2500 yıllarında da Çin'de yere dikilmiş iki mızrak arasından bir topu tekmelemek suretiyle geçirmeye çalışarak
talim yapıldığı bilinmektedir.
Orta Asya Türklerinin de kız ve erkeklerden kurulu karma takımlarla, topa elle dokunmadan, sadece ayak ve kafa ile vurup, rakip kaleden içeri atmaya çalışarak bir oyun oynadıkları kaynaklarda yer alıyor. İçlerinde Kaşgarlı Mahmut'un da bulunduğu pek çok tarihçinin kitaplarında da Türklerin oynadığı "Tepük" isimli bir oyundan bahsedilir. Bu oyunun söylenen kuralları günümüz futbol kurallarındakilere oldukça benzemektedir. Elle oynamak yasaktır, faullü hareketler tespit edilmiştir, top oyun alanının dışına çıkamaz.
Futbol tarih boyunca hemen hemen bütün medeniyetlerde benzer biçimlerde boy gösterdikten sonra bugünkü haline en yakın şeklini 17. yüzyılda İngiltere'de almıştır. Bununla birlikte, futbol topunun tam bir küre biçimini alması 1841 yılında gerçekleşmiştir. Ayrıca, 1848 "Cambridge kuralları" adı altında futbol kuralları toplanmış ve bu kurallarla ilk futbol maçı Cambridge'de öğrenciler arasında ilk futbol maçı oynanmıştır. 1855 yılına gelindiğinde bir İngiliz takımının ilk kez yurt dışına Almanya’ya çıkarak futbol oynaması Almanya'da da futbolun temelini atmıştır.
Bununla birlikte,
19. Yüzyılın ilk yarısına kadar futbol resmi olmayan bir nitelik taşımaktaydı.
Ayrıca, oyuncular centilmen oldukları ve herhangi bir anlaşmazlık çıktığında
iki kaptan arasında çözüldüğünden dolayı bir hakeme ihtiyaç
duyulmamaktaydı.
Futbolda ilk
kurumsallaşma ve ilk kurallar Ekim 1863 yılında İngiltere’de Futbol
Federasyonu’nun kurulmasıyla başladı. O
dönemlerde, Barnes Futbol Kulübü kaptan ve kurucusu olan Ebenezer Cobb Morley “Bell’lerin
Yaşam Gazetesine” (Bell’s Life Newspaper) bir mektup göndererek futbolun bir yönetim
birimine ihtiyacı olduğunu belirtir. Bu yazılan mektup sonucunda başta Barnes,
Blackheath, Perceval House, Kensington School, War Office, Crystal Palace,
Forest (daha sonraları Wonderers olarak bilinecek) Crusaders, No Names of
Kilburn gibi kulüplerin temsilcileri ve Charterhouse kulübünün de gözlemci
göndermesiyle Ekim 1863’te Londra’daki Freeman Tavernasında bir araya gelerek
bir toplantı düzenlediler.
Bu toplantı
sonucunda ilk Futbol Federasyonu kurulur. Federasyonu kurulmasının amacı futbol
için tek bir birleştirici kurumun oluşturulmasıydı. Bu birleştirici kurumun
sorumluluğu futbol oyunu sırasında kurallar ve ihlaller konusunda çıkan
anlaşmazlıkları da içermekteydi.
Morley, Futbol
Federasyonu’nun Sekreterliğine seçildikten sonra, devlet okulları, üniversite
ve futbol kulüpleri tarafından oynanan oyunlardaki kuralları bir bütün haline
getirmek için 23 maddelik taslak oyun kuralları setini hazırlar ve 24 Kasım
1863’teki toplantıda sunar.
Bu maddeler
arasında hararetli tartışmalara sebebiyet veren iki kural vardı –ki bu kurallar
daha sonra rugby ve futbolu birbirinden ayrılmasına sebebiyet verecekti-.
Bunlar;
·
Serbest vuruştan gelen
ve koşmamak suretiyle oyuncunun topa elle müdahale edebilme hakkını
vermekteydi.
·
Herhangi bir oyuncu
rakip oyuncunun üzerine doğru giderken, rakip oyuncunun ayni anda hem tutup hem
de rakibe vurmama dışında dokunma, tutma, çelme ve topu elinden alma hakkı
bulunmasıydı.
Bu toplantıda futbolun
erkek oyunu olduğu ve bu gibi kuralların olabileceğini bazı kişiler tarafından
savunulsa da toplantıda oy çokluğuyla bu maddeler reddedildi. Daha sonra tutma
ve vurma kuralını savunanların başında gelen F. W. Campbell Federasyondan
istifa ederek Rugby Futbol Birliğinin kurulmasına yönelik çalışmalarda bulunmuştur.
Toplantı sonucunda ilk
Futbol Oyun Kuralları 8 Aralık 1863’te yayımlanmıştır. Bunlar;
1. Zeminin maksimum uzunluğu 200 yarda (183 m.),
maksimum genişliği 100 yarda (91,5 m.) olabilir, uzunluk ve genişlik
bayraklarla işaretlenmiş olmalıdır ve kale birbirinden 8 yarda
(7.32m) mesafede (aralarında bar veya bağ olmayan) iki direkle
belirlenmelidir.
2. Oyun, alanın ortasından kurayı kazanan
takımca yapılacak bir vuruşla başlayacaktır, diğer takım başlama vuruşu
yapılıncaya kadar topa 10 yardadan ( 9.15 m.) fazla yaklaşamaz.
3. İki takım, her atılan golden sonra kaleleri
değişecektir. Bir gol yapıldıktan sonra, golü yiyen taraf başlama vuruşu
yapacaktır.
4. Bir gol, ancak top kale direkleri
arasından (hangi yükseklikten olursa olsun) taçtan atılmadığı, taşınmadığı
takdirde sayılacaktır.
5. Top taca çıktığında, topa dokunan ilk oyuncu,
topun alanı terk ettiği noktadan, alana dik açı ile atışı kullanacaktır. Top
oyun alanında yere değmeden topa temas edilemez.
6. Bir oyuncu topun önüne geçtiği anda oyun dışı
kalır ve mümkün olduğunca çabuk topun arkasına geçmelidir. Eğer top kendi
takımından bir oyuncu tarafından pas olarak atılmışsa, rakip takımdan biri ya
da kendi takımından topun gerisinde herhangi bir takım arkadaşı dokunana kadar
topa dokunamaz. Ancak kale çizgisinin arkasından topa vurulduğunda hiçbir
oyuncu oyun dışında kalmaz.
7. Topun kale çizgisini geçmesi durumunda, eğer
kaleyi savunan takımdan biri topa önce değerse, bu takımdan biri
kale çizgisinden diğer tarafa doğru bir serbest vuruş
kullanacaktır. Eğer diğer taraftan bir oyuncu önce dokunursa, bu takımdan biri
kale çizgisinin 15 yarda ( 13.75 m.) dışından topun dokunulduğu yere doğru bir
vuruş yapar.
8. Bir oyuncu top ile rakip kaleye doğru uygun
şekilde topu yakalarsa bir serbest vuruş hakkı kazanır. Eğer oyuncu topuğu ile
bir işaret yaparsa topa vurmak yerine istediği kadar geriye gidebilir ve diğer
oyuncular işaretli yerin önüne geçemezler.
9. Hiçbir oyuncu topla birlikte koşamaz.
10. Rakip kaleye
doğru top ile koşan bir oyuncunun rakipleri şarj yapma, çekme, çelmeleme ve
topu alabilmek için mücadele edebilme hakkına sahiptirler; fakat hiç bir oyuncu
aynı anda hem çekilip hem de çelmelenemez.
11. Kural 10 da
belirtilen kıstaslar dışında, hiç bir oyuncu ellerini ve dirseklerini
kullanarak rakiplerine müdahale edemez ve ne çelme takmaya ne de çekiştirmeye
müsaade edilmez.
12. Bir oyuncu
diğerine, ikisi de aktif oyunda ise şarj yapabilir. Bir oyuncu oyun dışı
olsa bile şarj yapılabilir.
13. Bir
oyuncu, ancak doğru bir şekilde topu yakalarsa veya ilk vuruşta top
kendisine gelirse başka birine pas verebilir ya da vurabilir.
14. Hiç bir oyuncu
koruyucu tabakalar, demir plakalarla botlarını takviye edemez.
Bu kuralların centilmence
uygulanması için maçlarda, tarafların her biri birer temsilci atayarak maçlarda
iki temsilci ile hakemlik görevi ifa edilmekteydi. Bu temsilciler karar
veremediklerinde hakeme başvurmak suretiyle karar verilirdi. Bu temsilcilere
1873 yılında oyuncuların topu elle oynadıklarında serbest vuruşun verilme
hakkının yanında 1874 yılında ise herhangi bir oyuncunun kuralları kalıcı bir
şekilde ihlali durumlarında oyundan ihraç etme haklarını vermiştir. Hakem
terimi ilk olarak 1874’deki oyun kurallarında tanımlanmıştır. Daha sonraları
maçlar, daha çekişmeli olmaya başladıktan sonra kademeli olarak daha tarafsız
hakemler maçlarda görev almaya başlamışlardır. 1878 yılında ise, hakemler
tarafından ilk düdük Nottingham Forest-Sheffield Norfolk maçında kullanılmıştır. Futbol Federasyonu hakemlerin maçlarda
centilmenliğin tek karar vericisi olduğunu 1891 yılında karar vermiştir. Atanan
iki temsilci taç çizgilerinde hakeme yardımcı olması için
görevlendirilmekteydi. Taç çizgilerinde hakeme yardımcı olmak için ellerinde
bayrakla karar vermekteydiler. Kademeli olarak tam bağımsız resmi hakemlik
müessesi 1908 yılında Hakemler Birliği’nin kurulmasıyla oluşturulmuştur.
Futbol çok hızlı bir şekilde
uluslararası alanda yaygınlaşıp popular olmasından dolayı kurumsallaşmalar da o
paralelde seyir izlemiştir. Ülkeler arası ilk kurumsallaşma IFAB’ın
oluşturulmasıyla başlanmıştır. İngiliz Futbol Federasyonu, futbol kurallarının
standartlaştırmak için İrlanda, İskoçya ve Galleri 1886 yılında toplantıya
çağırarak IFAB’ın ilk toplantısını geliştirmiştir. Mayıs 1904 yılında Fransa, Belçika,
Danimarka, Hollanda, İspanya, İsveç ve İsviçre ülkeleri bir araya gelerek
FİFA’nın kurulmasını sağlamışlardır. FİFA 1913 yılında IFAB’ın üyesi olduktan
sonra IFAB’ın karar alma yapısı da değiştirtmiş oldu.
Daha sonraki dönemlerde, futbol oyun
kuralları sürekli şekillerde gereksinim duyuldukça değişikliğe uğramıştır. Örneğin,
oyun kuralları 14 maddeden 17’ye 1930 yılında çıkartılmasının yanında futbol
eski kurallar İngiltere Viktorian dilinde kaleme alınmıştı. Fakat bu dil ve kodla
yazılan kuralların daha anlaşılabilir olması için rasyonel bir sırada 1937
yılında tekrardan kaleme alınmıştır.
·
Referanslar: