11 Mayıs 2016 Çarşamba

Dünyada Futbol Oyun Kuralları, Hakemlik Ve Kurumsallaşmanın İlk Tarihçesi



İnsanoğlunun "top" ile oynamaya başlamasının tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Mısır'da mezarlardaki duvar resimlerinde ayakla top oynayan insan figürlerine rastlanmıştır. Hatta bu zamandan kalma, 7,5 cm çapında deri veya ketenden yapılmış toplar 2500 yıl önceden günümüze kadar ulaşmıştır ve kimi müzelerde sergilenmektedir. Homeros da "Odiesa"da top oyunlarından bahseder. M.Ö 2500 yıllarında da Çin'de yere dikilmiş iki mızrak arasından bir topu tekmelemek suretiyle geçirmeye çalışarak talim yapıldığı bilinmektedir.

Orta Asya Türklerinin de kız ve erkeklerden kurulu karma takımlarla, topa elle dokunmadan, sadece ayak ve kafa ile vurup, rakip kaleden içeri atmaya çalışarak bir oyun oynadıkları kaynaklarda yer alıyor. İçlerinde Kaşgarlı Mahmut'un da bulunduğu pek çok tarihçinin kitaplarında da Türklerin oynadığı "Tepük" isimli bir oyundan bahsedilir. Bu oyunun söylenen kuralları günümüz futbol kurallarındakilere oldukça benzemektedir. Elle oynamak yasaktır, faullü hareketler tespit edilmiştir, top oyun alanının dışına çıkamaz.

Futbol tarih boyunca hemen hemen bütün medeniyetlerde benzer biçimlerde boy gösterdikten sonra bugünkü haline en yakın şeklini 17. yüzyılda İngiltere'de almıştır. Bununla birlikte, futbol topunun tam bir küre biçimini alması 1841 yılında gerçekleşmiştir.  Ayrıca, 1848 "Cambridge kuralları" adı altında futbol kuralları toplanmış ve bu kurallarla ilk futbol maçı Cambridge'de öğrenciler arasında ilk futbol maçı oynanmıştır. 1855 yılına gelindiğinde bir İngiliz takımının ilk kez yurt dışına Almanya’ya çıkarak futbol oynaması Almanya'da da futbolun temelini atmıştır.

Bununla birlikte, 19. Yüzyılın ilk yarısına kadar futbol resmi olmayan bir nitelik taşımaktaydı. Ayrıca, oyuncular centilmen oldukları ve herhangi bir anlaşmazlık çıktığında iki kaptan arasında çözüldüğünden dolayı bir hakeme ihtiyaç duyulmamaktaydı. 

Futbolda ilk kurumsallaşma ve ilk kurallar Ekim 1863 yılında İngiltere’de Futbol Federasyonu’nun kurulmasıyla başladı.  O dönemlerde, Barnes Futbol Kulübü kaptan ve kurucusu olan Ebenezer Cobb Morley “Bell’lerin Yaşam Gazetesine” (Bell’s Life Newspaper) bir mektup göndererek futbolun bir yönetim birimine ihtiyacı olduğunu belirtir. Bu yazılan mektup sonucunda başta Barnes, Blackheath, Perceval House, Kensington School, War Office, Crystal Palace, Forest (daha sonraları Wonderers olarak bilinecek) Crusaders, No Names of Kilburn gibi kulüplerin temsilcileri ve Charterhouse kulübünün de gözlemci göndermesiyle Ekim 1863’te Londra’daki Freeman Tavernasında bir araya gelerek bir toplantı düzenlediler.

Bu toplantı sonucunda ilk Futbol Federasyonu kurulur. Federasyonu kurulmasının amacı futbol için tek bir birleştirici kurumun oluşturulmasıydı. Bu birleştirici kurumun sorumluluğu futbol oyunu sırasında kurallar ve ihlaller konusunda çıkan anlaşmazlıkları da içermekteydi.

Morley, Futbol Federasyonu’nun Sekreterliğine seçildikten sonra, devlet okulları, üniversite ve futbol kulüpleri tarafından oynanan oyunlardaki kuralları bir bütün haline getirmek için 23 maddelik taslak oyun kuralları setini hazırlar ve 24 Kasım 1863’teki toplantıda sunar. 
Bu maddeler arasında hararetli tartışmalara sebebiyet veren iki kural vardı –ki bu kurallar daha sonra rugby ve futbolu birbirinden ayrılmasına sebebiyet verecekti-. Bunlar;
·         Serbest vuruştan gelen ve koşmamak suretiyle oyuncunun topa elle müdahale edebilme hakkını vermekteydi.
·         Herhangi bir oyuncu rakip oyuncunun üzerine doğru giderken, rakip oyuncunun ayni anda hem tutup hem de rakibe vurmama dışında dokunma, tutma, çelme ve topu elinden alma hakkı bulunmasıydı.

Bu toplantıda futbolun erkek oyunu olduğu ve bu gibi kuralların olabileceğini bazı kişiler tarafından savunulsa da toplantıda oy çokluğuyla bu maddeler reddedildi. Daha sonra tutma ve vurma kuralını savunanların başında gelen F. W. Campbell Federasyondan istifa ederek Rugby Futbol Birliğinin kurulmasına yönelik çalışmalarda bulunmuştur.

Toplantı sonucunda ilk Futbol Oyun Kuralları 8 Aralık 1863’te yayımlanmıştır. Bunlar; 
    1.     Zeminin maksimum uzunluğu 200 yarda (183 m.), maksimum genişliği 100 yarda (91,5 m.) olabilir,  uzunluk ve genişlik bayraklarla işaretlenmiş olmalıdır ve  kale  birbirinden 8 yarda (7.32m)  mesafede (aralarında bar veya bağ olmayan) iki  direkle belirlenmelidir.
    2.     Oyun, alanın ortasından kurayı kazanan takımca yapılacak bir vuruşla başlayacaktır, diğer takım başlama vuruşu yapılıncaya kadar topa 10 yardadan ( 9.15 m.) fazla yaklaşamaz.
    3.     İki takım, her atılan golden sonra kaleleri değişecektir. Bir gol yapıldıktan sonra, golü yiyen taraf başlama vuruşu yapacaktır.
    4.     Bir gol, ancak top  kale direkleri arasından (hangi yükseklikten olursa olsun)  taçtan atılmadığı, taşınmadığı  takdirde sayılacaktır.
    5.     Top taca çıktığında, topa dokunan ilk oyuncu, topun alanı terk ettiği noktadan, alana dik açı ile atışı kullanacaktır. Top oyun alanında yere değmeden topa temas edilemez.
    6.     Bir oyuncu topun önüne geçtiği anda oyun dışı kalır ve mümkün olduğunca çabuk topun arkasına geçmelidir. Eğer top kendi takımından bir oyuncu tarafından pas olarak atılmışsa, rakip takımdan biri ya da kendi takımından topun gerisinde herhangi bir takım arkadaşı dokunana kadar topa dokunamaz. Ancak kale çizgisinin arkasından topa vurulduğunda hiçbir oyuncu oyun dışında kalmaz.
    7.     Topun kale çizgisini geçmesi durumunda, eğer kaleyi savunan takımdan biri topa  önce değerse, bu takımdan  biri kale çizgisinden  diğer tarafa doğru bir  serbest vuruş kullanacaktır. Eğer diğer taraftan bir oyuncu önce dokunursa, bu takımdan biri kale çizgisinin 15 yarda ( 13.75 m.) dışından topun dokunulduğu yere doğru bir vuruş yapar.
    8.     Bir oyuncu top ile rakip kaleye doğru uygun şekilde topu yakalarsa bir serbest vuruş hakkı kazanır. Eğer oyuncu topuğu ile bir işaret yaparsa topa vurmak yerine istediği kadar geriye gidebilir ve diğer oyuncular işaretli yerin önüne geçemezler.
    9.     Hiçbir oyuncu topla birlikte koşamaz.
  10.   Rakip kaleye doğru top ile koşan bir oyuncunun rakipleri şarj yapma, çekme, çelmeleme ve topu alabilmek için mücadele edebilme hakkına sahiptirler; fakat hiç bir oyuncu aynı anda hem çekilip hem de çelmelenemez.
  11.   Kural 10 da belirtilen kıstaslar dışında, hiç bir oyuncu ellerini ve dirseklerini kullanarak rakiplerine müdahale edemez ve ne çelme takmaya ne de çekiştirmeye müsaade edilmez.
  12.   Bir oyuncu diğerine, ikisi de aktif oyunda ise şarj yapabilir. Bir oyuncu oyun  dışı olsa bile  şarj yapılabilir.
  13.   Bir oyuncu,  ancak doğru bir şekilde topu yakalarsa veya ilk vuruşta top kendisine gelirse başka birine pas verebilir ya da vurabilir.
  14.   Hiç bir oyuncu koruyucu  tabakalar, demir plakalarla botlarını takviye edemez.

Bu kuralların centilmence uygulanması için maçlarda, tarafların her biri birer temsilci atayarak maçlarda iki temsilci ile hakemlik görevi ifa edilmekteydi. Bu temsilciler karar veremediklerinde hakeme başvurmak suretiyle karar verilirdi. Bu temsilcilere 1873 yılında oyuncuların topu elle oynadıklarında serbest vuruşun verilme hakkının yanında 1874 yılında ise herhangi bir oyuncunun kuralları kalıcı bir şekilde ihlali durumlarında oyundan ihraç etme haklarını vermiştir. Hakem terimi ilk olarak 1874’deki oyun kurallarında tanımlanmıştır. Daha sonraları maçlar, daha çekişmeli olmaya başladıktan sonra kademeli olarak daha tarafsız hakemler maçlarda görev almaya başlamışlardır. 1878 yılında ise, hakemler tarafından ilk düdük Nottingham Forest-Sheffield Norfolk maçında kullanılmıştır. Futbol Federasyonu hakemlerin maçlarda centilmenliğin tek karar vericisi olduğunu 1891 yılında karar vermiştir. Atanan iki temsilci taç çizgilerinde hakeme yardımcı olması için görevlendirilmekteydi. Taç çizgilerinde hakeme yardımcı olmak için ellerinde bayrakla karar vermekteydiler. Kademeli olarak tam bağımsız resmi hakemlik müessesi 1908 yılında Hakemler Birliği’nin kurulmasıyla oluşturulmuştur.

Futbol çok hızlı bir şekilde uluslararası alanda yaygınlaşıp popular olmasından dolayı kurumsallaşmalar da o paralelde seyir izlemiştir. Ülkeler arası ilk kurumsallaşma IFAB’ın oluşturulmasıyla başlanmıştır. İngiliz Futbol Federasyonu, futbol kurallarının standartlaştırmak için İrlanda, İskoçya ve Galleri 1886 yılında toplantıya çağırarak IFAB’ın ilk toplantısını geliştirmiştir.  Mayıs 1904 yılında Fransa, Belçika, Danimarka, Hollanda, İspanya, İsveç ve İsviçre ülkeleri bir araya gelerek FİFA’nın kurulmasını sağlamışlardır. FİFA 1913 yılında IFAB’ın üyesi olduktan sonra IFAB’ın karar alma yapısı da değiştirtmiş oldu.  
Daha sonraki dönemlerde, futbol oyun kuralları sürekli şekillerde gereksinim duyuldukça değişikliğe uğramıştır. Örneğin, oyun kuralları 14 maddeden 17’ye 1930 yılında çıkartılmasının yanında futbol eski kurallar İngiltere Viktorian dilinde kaleme alınmıştı. Fakat bu dil ve kodla yazılan kuralların daha anlaşılabilir olması için rasyonel bir sırada 1937 yılında tekrardan kaleme alınmıştır.

·         Referanslar:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder