Kuzey Kıbrıs’ta ilkokullarda okuyan
öğrencilere 90’lı yıllara kadar ücretsiz süt dağıtılmaktaydı. Günümüzde sadece süt
haftasında yapılan etkinliklerde ücretsiz süt dağıtımı yapılmaktadır. Bazı süt
işleme tesisleri ise, bireysel olarak özel eğitime yönelik veya yardıma muhtaçları
barındıran okullara ücretsiz süt dağıtmaktadırlar.
Kuzey Kıbrıs’ta
okullara ücretsiz süt dağıtımı genel program çerçevesinde ve düzenli olarak
yapılmasa da Avrupa’dan Asya’ya, Amerika’dan Afrika’ya kadar dünyanın birçok
ülkesinde yıllardır uygulanmaktadır.
Aşağıdaki çalışmada Avrupa
Birliğinde uygulanan okul programının yanında Türkiye ve diğer ülkelerden genel
bilgiler verilecektir.
AVRUPA BİRLİĞİ’NDE OKUL PROGRAMI
Avrupa
Birliği Ortak Tarım Politikası (OTP) kapsamında, öğrencilerin hem sağlıklı
beslenmesine hem de sebze, meyve ve süt tüketimlerinin artırılmasına yönelik
olarak okullarda meyve, sebze ve süt programları uygulanmaktadır. Mevcut
program 2017-2018 okul dönemi itibariyle değişikliğe uğramıştır.
Yeni
değişikliğe göre, AB Komisyonu üye ülkelere, meyve,
sebze ve süt öncelikli
olmak üzere, meyve suyu, çorba,
yoğurt ve peynir
gibi işlenmiş tarımsal ürünleri okul programlarına alma imkanı vermektedir.
Üye
ülkeler, okul programındaki ürün seçimi esnasında, AB ürünü olmasına dikkat
edip, ürünlerin sağlık ve çevre kriterlerine uymasına, üretim dönemine,
çeşitliliğine ve mevcudiyetine dikkat etmektedirler. Ayrıca yerel makamlar, uyguladıkları
programların bir parçası olarak, yerel veya bölgesel satın alma, organik ürünler,
kısa tedarik zincirleri, çevresel faydalar ve tarımsal kalite planlarını teşvik
etmekte serbesttirler.
Bunlara
ek olarak, sağlıklı beslenmeyi teşvik etmeye yönelik tasarlanan okul
programlarında dağıtılan işlenmiş tarımsal ürünlerin, tatlandırıcılar, suni tat
arttırıcılar ve ilave şeker, tuz veya yağ içermemesi gerekmektedir. Sınırlı
miktarda şeker, tuz veya yağ içeren ürünler, ilgili ulusal sağlık-beslenme
yetkilileri tarafından yetkilendirilmişse, izin verilebilir.
Avrupa
Birliği Komisyonu, üye ülkelerden okul programına yönelik 6 yıllık bir strateji ve yıllık ödeme planlarını sunmalarını talep
etmektedir. Programın izlenmesi yıllık raporlar şeklinde yapılıp, tüm programın
etkinliğinin değerlendirilmesi ise, programın 5. yılında yapılır.
Avrupa
Birliği, bu program çerçevesinde 150 milyonu meyve-sebze ve 100 milyonu süt ürünleri
olmak üzere toplamda 250 milyon Euro bütçe ayırmaktadır.
Güney Kıbrıs’ta Meyve-Sebze ve Süt
Programı
Güney
Kıbrıs (GK) kendi nüfusunun sağlığını göz önünde bulundurarak, kamuya
veya özele
ait ilkokullarının yanında okul öncesi öğrencilerine yönelik ücretsiz sebze, meyve ve süt tedarikini içeren okul programını yürütmektedir. Güney Kıbrıs, %100’ünü AB’den hibe alarak
uyguladığı programın bedeli, yıllık 790 bin Euro’dur.
Güney
Kıbrıs’ın uyguladığı okul programı, aşağıdaki alt faaliyetleri kapsamaktadır;
1.
Okul programına
ürünlerin tedarik veya dağıtımı
2.
Eğitim
Faaliyetleri
3.
İzleme ve
değerlendirme faaliyetleri
4.
Proje çıktılarının
basımı
Güney
Kıbrıs’ın uyguladığı okul programında maliyetleri uygun görülen ürünler, kantinler,
üretici örgütleri, lisanslı sebze–meyve satıcılarından tedarik edebilirler.
Sebze-meyve dağıtımı yapılacak ürünlerin organik ürün olması tavsiye
edilmektedir.
Maliyetleri uygun
görülen meyve-sebzeler;
·
Armut
·
Kaysı (Goldsmith)
·
Erik (Formulas)
·
Narenciye
·
Elma
·
Muz
·
Nektarin
·
Şeftali
·
Kiraz
·
Çilek
·
Karpuz
·
Kavun
·
Sofralık üzüm
·
Kuru üzüm
·
Kornişon
·
Domates
·
Havuç
·
Karnabahar
·
Marul ve diğer yeşil sebzeler
·
Biber
Maliyetleri uygun
görülen Sütler;
· Taze Süt
· Yarım Yağlı Süt
· %1,5 Yağlı
·
Pastorize
Türkiye’de
Süt Programı
Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Ulusal Süt Konseyi
işbirliğiyle yürütülen Okul Sütü Programı, ana sınıf ve ilkokullarda süt
kullanımını artırmak, yeterli ve dengeli beslenmelerine katkıda bulunmak,
sağlıklı büyüme ve gelişmelerini desteklemek için 2011-2012 öğretim yılından
beri uygulanmaktadır. Süt dağıtımı haftada 3 gün (Pazartesi, Çarşamba, Cuma) olarak
yapılmaktadır.
Dağıtımı uygun maliyet olarak
görülen süt, aşağıdaki kriterlere uyulması talep edilmektedir.
1.
Güvenilir ve sağlıklı
ambalajlarda
2. 200
ml
3. Yağlı
4.
Sade UHT
Diğer
Ülkelerdeki Uygulanan Süt Programı ve Avantajları
ABD:
ABD’de okul öncesinden başlamak üzere daha fazla süt tüketen 3-9 yaş arası
çocuklarda ve 10 yıllık bir sürede daha az deri altı yağlanması olduğu görüldü.
Süt tüketiminin artması, her yaşta bel çevresinin daha az genişlemesi ve daha
az kilo alımı ile sonuçlandı.
Japonya:
Sadece süt değil, yemek dağıtımının da yapıldığı
Japonya’da, süt dağıtımına rağmen çocukların %25,5’inde görülen kalsiyum
eksikliğinin, süt dağıtılmadığında %67’ye çıktığı gözlemlendi. Süt dağıtımıyla
çocukların büyük çoğunluğunun günlük kalsiyum alımında ortalama gereksinim
düzeyinin üzerine çıktıkları belirlendi.
Rusya:
Okul Sütü Programı’nın FAO tarafından başlatıldığı Rusya’da ilk uygulama,
2005’te iki şehirde bulunan toplam 25 bin çocuk ile başlatıldı. Bugün devlet
tarafından desteklenen program, ülkedeki 83 federal oluşumun 46’sı tarafından
uygulanıyor.
Çin:
Okul Sütü Programı devlet eliyle 2000 yılında başlatılan Çin’de, yüksek besin
değeri ve çocuk sağlığına faydaları nedeniyle kabul gören süt dağıtımı
kapsamında, 2012’de 18 milyon öğrenci her gün okulda süt içti. Program 28
eyalet, 660 şehir ve 60 bin okula genişletildi.
Yeni
Zelanda: Dünyanın önde gelen süt üreticilerinden
Yeni Zelanda’da Fonterra firması tarafından yürütülen program, 2012’de pilot
uygulama olarak 13 bin ilkokul çağındaki çocuğu kapsayacak şekilde başlatıldı.
Pilot çalışmanın başarısı sonucu uygulama, 350 bin ilkokul çağındaki çocuk için
genişletildi.
Meksika:
Meksika’da kahvaltı olarak gerçekleştirilen uygulamanın gözle görülen
sonuçları; derslerine daha fazla odaklanabilen, oynayabilen ve dinlenebilen
çocuklar oldu.
Tayland:
Okul Sütü Programı’nın 1992 yılında başlatıldığı Tayland’da da çok çarpıcı
sonuçlar elde edildi. Yetersiz beslenme 1997 yılında %10, 2006 yılında %5
oranında azaldı. Çocukların boyları programın başlamasıyla birlikte fazladan 3
cm arttı. 2010’da çocukların boylarında 5 cm fazladan artış gözlendi. Okul
çağında süt tüketimi ile birlikte 18 yaşında gençlerin ortalama boyu erkeklerde
169,5, kızlarda 164,5 cm oldu. Kişi başı süt tüketimi 1987’de 2 litreyken,
2003’te 23, 2011’de 31 litreye çıktı ve sektör büyüdü.
Fas:
Kuzey Afrika ülkesi Fas’ta, kötü beslenmeye bağlı vitamin eksikliğinden dolayı,
içeriği A ve D3 vitaminleri yönünden zenginleştirilmiş süt, bisküvi ile
birlikte dağıtılıyor. Uygulama sayesinde okula devamda, çocukların
konsantrasyonunda ve buna bağlı olarak okul başarılarında belirgin artış
görülürken, çocukların sağlığında da iyileşmeler tespit edildi.
Zenginleştirilmiş süt içen çocuklarda normal süt içenlere göre akut
malnütrisyon (beslenmenin içerik veya
miktar açısından yetersiz olması)
tablosu yarı yarıya azaldı, 8 ayda A vitamini eksikliği ortadan kalktı, D vitamini
eksikliği geriledi.
Sonuç
Sonuç olarak, sağlıklı beslenme,
insan sağlığının ayrılmaz bir parçasıdır. Obeziteyi azaltmanın yanında kardiyovasküler
hastalık ve tip II diyabet gibi ciddi hastalık potansiyelini azaltmada önemli
bir rol oynar. Bilimsel çalışmalar, iyi beslenme alışkanlığı çocukluk döneminde
edinildiğini göstermektedir.
Kuzey Kıbrıs Sağlık Bakanlığı’nın
2008 yılında yaptığı sağlık taramasının verilerine göre, yetişkin
nüfusumuzun (20-80 yaş) % 11’i diyabetli, % 18’i ise glikoz tolerans bozukluğu (gizli
şeker) saptanmıştır. 1996 yılında yapılan taramada ise gizli şeker oranı % 13.5
idi. Gizli şekerli kişilerin bu kadar yüksek bir rakama ulaşması çok ciddi bir
problem olarak görülmektedir. Diyabet, pahalı ve kontrol edilmezse
komplikasyonları olan bir rahatsızlıktır.
Kuzey Kıbrıs’ta kalp ameliyatı geçiren hastaların
%90’ı ve gözlerinde lazer uygulaması gereken hastaların is %95’i diyabetlidir.
Diyabet; tansiyon, kolesterol, kalp, böbrek yetmezliği, körlük ve daha birçok
hastalığın tetikleyici etmenidir. 2008 taramasında ortaya çıkan diyabetli
olanların oranını ile gizli şeker olanların oranını toplarsak %29 gibi bir
rakama ulaşırız ki, bu nerde ise her on kişiden 3 kişinin diyabetli olduğu
anlamına gelir. Bunları aileleri ile düşünürsek toplumun en az %60’ı diyabetten
dolayı rahatsızlık duymaktadır.
Bu rahatsızlıklarla mücadelenin en uygun metodu, okul
öncesi ve ilkokul dönemindeki çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlıklarının
öğretilmesidir.
Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan okul programı
ülkemizde de uygulanması elzem gibi görülmektedir. Okul programlarının
uygulanması, sağlıklı beslenmenin yanında, tarımsal ürünlere yapacağı katma
değer de yadsınamaz bir gerçeklik olarak karşımıza çıkacaktır.
Referanslar
* https://ec.europa.eu/agriculture/school-scheme_en
* Commıssıon Implementıng Regulatıon (Eu) 2017/39 Of
3 November 2016
* Councıl
Regulation (eu) 2016/795 of 11 april 2016
* http://www.capo.gov.cy/capo (Fruıts and vegetables, bananas and mılk ın
educatıonal ınstıtutıons school year 2017-2018)
* https://www.diyabetdernegi.com/yayin/diyabet_dernegi.pdf