Ülkemizde, Ortak Tarım Politikası
kapsamında yürütülen çalışmalar sonucunda, ortaya çıkan Organik Tarım Yasası Meclisten
oy birliği ile geçti. Bu bir çerçeve yasası olmakla birlikte, organik tarımın uygulanmasına ilişkin diğer yasal mevzuatlar hazırlanıp çıkarılacaktır.
Avrupa
Birliği'nin organik tarımına ilişkin yürürlüğe girecek yeni Tüzüğün birey ve kurumlara faydalı olabileceği düşüncesi ile yaptığım
araştırmayı sizlerle paylaşıyorum.
Aşağıda, Avrupa Birliği’nin organik tarım sektörünü
yeni dönemde kontrol ve denetleyecek Tüzük’ün içeriğine ilişkin detaylı
bilgiler bulunmaktadır.
Avrupa Birliği Konseyi, Organik
Ürünlerin Üretimi ve Etiketlenmesi ile ilgili Tüzüğü 22 Mayıs 2018’de onayladı.
Bu Tüzük, 1 Ocak 2021’de yürürlüğe girecek. Tarım ve Kırsal Kalkınma Komseri
Phil Hogan, 22 Mayıs’ı “birçok insanın çok çalışıp, muazzam bir
sabır gösterdiği gün” olarak tarif etmektedir. 2021’de yürürlüğe
girecek Tüzük, mevcut ve olası organik üreticilere yeterli bir zaman vermek
suretiyle, güvenli ve kesin sonuçlar doğuracak planların yapılmasına olanak
sağlayacaktır.
Avrupa Birliği tarımının en
dinamik sektörü olan Organik tarım, 27 Milyar Euroluk bir değer, son 10 yılda %125
büyüme ve her yıl yaklaşık 400 bin hektar organik tarım amaçlı arazi kullanımı
artmaktadır. Buna karşılık, 20 yıl önce yürürlüğe giren mevcut kurallar, sektörün
daha da büyümesini engellemesinin yanında, gerileme riskini de beraberinde
taşımaktadır.
Ortak Tarım Politikasının ve
bağlı diğer yasal mevzuatların en büyük başarısı, yeni zorluklara ve fırsatlara
uyum sağlama olarak gösterilmektedir.
AB Organik sektörü yukarı yönlü
bir ivme çizmektedir. Bu yeni tüzükten, yukarıya doğru ivmenin daha da yükseltilmesine
ve güçlendirilmesine katkı yapacağı düşünülmektedir.
Bugüne kadar sektör, mevcut Tüzük
üzerinde yama yapılarak veya istisnalar verilerek kontrol edilmeye çalışılsa da,
güvenli ve kesinlik ilkesine yeteri kadar yaklaşamıyorlar.
Yeni Tüzüğün Ana Hedefleri:
·
Üretim kuralları basitleştirilecek ve bazı
istisnalar ve derogasyonların kaldırılmasıyla daha da uyumlu hale
getirilecektir.
•
Tüm tedarik zinciri boyunca sıkı önlemler ve
sağlam risk temelli kontroller sayesinde kontrol sistemi güçlendirilecektir.
•
Üçüncü ülkelerdeki üreticiler, AB'de
üretilenlerle aynı kurallara uymak zorunda kalacaklar.
•
Organik kuralların kapsamı, daha geniş bir ürün
listesini (ör. Tuz, mantar, balmumu, maté (Kafein yönünden zengin bir içecek),
asma yaprağı, palmiye kalpleri) ve ek üretim kurallarını (ör. Geyik, tavşanlar
ve kümes hayvanları) kapsayacak şekilde genişletilecektir.
•
Yeni grup sertifikasyon sistemi sayesinde
sertifikasyon küçük çiftçiler için daha kolay olacak
•
Pestisitlerden kazara bulaşma riskini azaltmak
için daha düzgün bir yaklaşım olacaktır.
•
Seralarda sınırlandırılmış yataklarda üretim
için istisnalar aşamalı olarak kaldırılacaktır.
Yeni Tüzük’te Hangi Değişiklikler Yer Alacak?
Tek Set Kurallar Dizini
Yeni Tüzükle birlikte en önemli
gelişme, tüm Avrupa Birliği Organik sektörünü kapsayacak “Tek Set Kurallar
Dizini” oluşturacaktır. Eski kurallar, A La Carte Sisteme (Kurallar içinden
seçme imkanı) müsaade etmektedir. Bu tür uygulama bazen tek bir üretici
düzeyinde de olabilmektedir.
Yeni kurallar dizini, geçmişte
kabul edilen istisnaların, örneğin organik bir bileşenin sınırlı bir stok
durumunda, organik olmayan bir malzemeyle geçici olarak değiştirilmesine benzer
şekilde, bu muafiyetlerin yerine getirilmesi için esnekliğe ihtiyaç duymaya devam
edecektir. Fakat, bu esneklik zamanla sınırlandırılacaktır. Düzenli olarak
değerlendirilip, gerekliyse tüm üreticiler için uygulanacaktır. Böylece, tek
üretici bazında alınan istisnanın yarattığı adaletsiz ortamdan, tüm üreticilere
adil davranılacaktır.
AB’ye İthalatta Tek Tip Standart
Yeni Tüzük yalnızca, Avrupa
Birliğindeki çiftçilere yönelik olmayacaktır. Avrupa Birliğine ithal eden
ülkelerden de ayni kurallara uymaları beklenmektedir. Yeni Tüzük, AB’nin mevcut
organik ürünlerin ithalatına uyguladığı 60’ın üzerindeki farklı standarttın
yerini alacaktır.
Ayni standartta ve ayni ülkenin üreticilerine,
farklı standart uygulamaktadır. Bunun temel sebebi, her sertifikasyon kuruluşu
kendi farklı kurallarını yaratmasıdır. Bu Tüzükle birlikte, AB içerisindeki
operatörler ile AB dışından gelen operatörler arasında tek düze bir yapı
oluşturulacaktır.
Yeni kurallar dizini, tuz, mantar
ve uçucu yağları da kapsayacak şekilde genişleyecektir. Ayrıca, sektörün gelişimi ve oluşabilecek talep doğrultusunda
olası ürünlerde ekleme fırsatı bu Tüzükle yakalanacaktır.
Küçük Üreticilere Grup Sertifikası
Küçük üreticilere grup
sertifikası seçme hakkı tanınarak, sertifikasyon bedelinde azaltma sağlamasının
yanında organik hibelerden daha kolay yararlanabilecekler.
Biyo-çeşitlilik, Sürdürülebilirlik ve İnnovasyonun Artırılması
Yüksek düzeyde biyo-çeşitliliğe
sahip organik tohumlar ve diğer bitki üreme materyallerine yönelik yeni bir
pazarın açılmasıyla birlikte yeni fırsatlar da yaratılacaktır. Bu durum,
biyolojik çeşitliliği, ürün sürdürülebilirliğini ve innovasyonu da
artıracaktır. Zararlılara ve hastalıklara karşı dayanıklılık geliştirilecek ve
yerel koşullara daha iyi uyum sağlanacaktır.
Kontrollerdeki Değişiklik
Yeni kurallar dizini, sektörde
tüketici güvenini sağlamak için yapılan kontroller ile bunun çiftçiler ve
yetkili makamlar üzerindeki benzer yükleri arasında bir denge kuruyor. Standart
prosedür olarak yıllık kontrolleri gerçekleştirmektir, ancak yeni kurallar
bunun kurulmuş organik üreticiler için mutlaka gerekli olmadığını belirtir. Üç
yıl üst üste yıllık kontrollerden sonra temiz olarak raporlanan üreticiler
için, Ulusal makamlar bunları yalnızca her yıl bir kez kontrol etmeye karar
verebilir. Bu, hem çiftçiler hem de ulusal yönetimler için bürokrasiyi
azaltacaktır.
Organik Ürünlerde Pestisit Kontrolü
Organik kurallar çok açık ve
nettir. Sertifikalı üreticiler, hiçbir şekilde ürünlerine izinsiz pestisit
kullanamazlar. Bu her zaman böyle olmuştur ve yeni kurallarla değişmez.
Yeni kurallarda, işletmeler
organik üretimlerin yanında yetiştirilen geleneksel ürünlerde kullanılan
pestisitlerin kazayla bulaşma riskini azaltmak için alması gereken tedbirler
mevcuttur. Ulusal yetkililer bu önlemleri kontrol etmekle görevlidir.
Tüketiciler, AB organik logosunu taşıyan ürünlerin üretiminde izinsiz pestisit
kullanılmadığına ve kaza sonucu ortaya çıkan izinsiz pestisit riskini azaltmak
için her türlü önlemin alındığına tam olarak güvenebilmelidir.
İçeriğe Yönelik İddialarda Ülkelerin Sorumluluğu
Organik ürünlerin içeriğinde
izinlendirilmemiş böcek ilaçları olduğu iddiaları ortaya atıldığında, üye
ülkelere araştırma yükümlülüğünü mecbur etmektedir. Ancak bu tür iddialar resmi
bir soruşturmayı tetiklemek için açıkça kanıtlanmalıdır. Soruşturma, söz konusu
maddelerin varlığının kaynağını ve nedenini belirlemeye hizmet etmeli ve
herhangi bir gereksiz gecikme olmaksızın şüpheyi ortadan kaldırmak için uygun
herhangi bir yöntemi içermelidir.
Avrupa Birliği Komisyonu, yeni
Tüzüğün yürürlüğe geçmesini takip eden dört yıl içinde, durumu
değerlendirecektir. Bu, yetkilendirilmemiş maddeler için eşikler ile ilgili
ulusal kural ve uygulamaların kapsamlı bir analizine izin verecek ve bu konuda
ileriyi değerlendirecektir.
AB'nin diğer ülkelerle birlikte uyguladığı organiklere yönelik
anlaşmalara ne olacak?
AB’nin imzaladığı bu anlaşmalarla
birlikte, hem AB hem de 3. Ülkeler birbirlerinin eşdeğer üretim kurallarını ve
kontrol sistemlerini karşılıklı olarak tanımaktadırlar. Mevcut düzenlemeler
veya anlaşmalar, makul bir zaman dilimi içinde yeni kurallara uymak zorunda
kalacaklardır. Halihazırda karşılıklı eşdeğerlik düzenlemeleri kapsamı dışında
kalan üçüncü ülkelerin eşdeğerliğinin tanınması ve operatörler için daha sağlam
bir yasal çerçeve oluşturmak amacıyla karşılıklı ticaret anlaşmalarına
dönüştürülmelidir. 5 yıllık geçiş dönemi, hem AB hem de ortaklarının karşılıklı
olarak faydalı bir anlaşmayı müzakere etmek için yeterli olacağı
düşünülmektedir.
Seralarda organik üretim için yeni kurallar ne anlama geliyor?
Bitkilerin beslenmesi, öncelikle
toprak ekosistemi yoluyla, organik üretimin temel gereksinimlerinden biridir.
Yeni Tüzük, toprakla olan bağı temel bir ilke olarak doğrulamakta ve bu
nedenle, “sınırlandırılmış yatakların” kullanımı, daha geniş organik ilkelerle
uyumlu olarak değerlendirilmemektedir.
Bununla birlikte, yeni Tüzük, Üye
Devletlerde üreticinin, hali hazırda organik tarım için 10 yıllığına serada
üretimin yetkilendirildiği üreticilere izin verecektir. Komisyon, Tüzüğün
yürürlüğe girdiği tarihten 5 yıl sonra seralarda sınırlandırılmış yatakların
kullanımı hakkında bir rapor sunacaktır. Sonrasında kademeli olarak
kaldırılacaktır.
Kurallar işlenmiş ürünler de dahil olmak üzere tüm organik ürünlere
uygulanacak mı?
Yeni organik Tüzük, tohumlar ve
diğer bitkisel üreme materyalleri ve gıda ve yem olarak kullanılan işlenmiş
tarım ürünleri de dahil olmak üzere, canlı ve işlenmemiş tarım ürünleri için
geçerli olacaktır. İşlenmiş ürünler organik olarak sadece tarımsal bileşenlerin
en az% 95'i organik ise etiketlenebilir.
Referans:
1. MEMO/17/4686
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder